• Televizyon ve Rol Model Kalıplar

    koray demir

    Televizyon hiç şüphesiz modern çağın kitle iletişim araçları içinde en başarılı olanı...

  • Sosyal Medya ve Dijital Ayak İzimiz

    tolgahan osmanoğlu

    Sosyal medyanın hayatımıza bu denli girdiği günümüzde, gündelik hayatta attığımız her adımı paylaşma ihtiyacı duyar olduk...

  • Unutmak Mümkün Değildi Unutmamak İçin Yazdım

    bilge dilek yıldız

    Ben artık diye başlayan her cümle içinde değişimi barındırır...

  • Ölüm

    nasuh numan

    Her canlı ölümü tadacaktır.*Ankebut 57*

  • 05:50 Uykusuzlukla Hiçbir İlgisi Olmayan Kamu Spotu

    cansu şengün

    Kırılıp döküldüğün anlardaki maskeni yırtmamaya ne dersin?

  • Üç noktalar koymaz bana

    handan güler

    Yıllar rüzgâr gibi geçse de kalbime konukluğu geçmeyen dostlarımdandı.

özlem baki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
özlem baki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Başka Dilde Aşk III-Zeynep'in Dilinden



Uzaktı. Gökyüzü gibi. Görebildiğin ama dokunamadığın kadar uzak. Sözün olduğu zamanlardan kalma ya tüm bu med-cezirler. Oysa ne kadar saklamaya çalışırsan çalış en iyi sen biliyordun; içindeki bütün yaraların bir adı vardı...

Yorgunum. Hem de çok...Yüreğimde ucu açık cümlelerin izleri kalmış hep. Aklımda söylendiği halde duyulmayan, duyulduğu halde anlaşılmayan, anlaşıldığı halde anlatılmayanların ağırlığı... Devrik zamanlı cümlelerde gizliymiş bildiğim tüm özneler. Ve ben bunca zamandır kelimelere yüklemişim içimdeki koskoca bir hayatı. Anlamlarına sığınıp da her birinin, yaşıyorum sanmışım. Kendimi kandırmışım. Şaşkınlığım bu yüzden...



Devamı

Başka Dilde Aşk-II "Kamuran’ın Dilinden"


Karanlık bıçak gibi. Sert ve keskin. Her saplanışında biraz daha gömüyor geçmişe. Her saplanışında kan lekeleri gibi dökülüyor kelimeler; yazıldıktan sonra buruşturulup atılacak kağıtların üzerine. Oysa ben aşk şiirleri yazan bir şair olmak isterdim, bilirsin. Unutmak için, içinde birikenleri bir apartman boşluğuna atarak öldüren bir katil değil. Ama olmadı. Bir avcıydı zaman ve geçmişimden yakalanmıştım ben ona. O günden beri de esir kaldım ellerinde...



Devamı

Başka Dilde Aşk-I "Onur'un Dilinden"


Şimdi sana anlatayım istiyorsun. Peki, tamam, kabul. Ama biraz zaman tanımalısın bana. İçimdekileri arayıp bulmam için birazcık zaman. Çünkü ben en son babamın yanında bırakmıştım sesimi. Onun benden utanan gözlerinde kalmıştı tek tek bütün kelimelerim. Annemin tek bir sözüne endeksli yaşamaya çalışırken, oğlumu koruyorum sanmalarında vazgeçmiştim insanlara güvenmekten. Ve sonra bir gün babam çekip gitti. Onunla beraber pek çok şey de ardından. En çok da sesim ve kelimelerim. Bir insan ne zaman vazgeçer kendinden bilir misin? 


Devamı

Anla/Şıl/Mak


Sen anlatırsın yazarak ya da söyleyerek... İçindeki niyet, yüklediğin anlam, aklındaki düşünce, yüreğindeki his, hepsini eklersin kelimelerine ve sonra özgür bırakırsın kurduğun tüm cümleleri. Her biri senden çıkar, sağa sola dağılır, başka bir dile eklenene kadar bir süre boşlukta asılı kalır.


Devamı

Yolculuk


Çalışmamam gereken bir cumartesi sabahı çalışıyor olmanın memnuniyetsizliği üzerimde.  Hava gergin, yol gergin, ben gerginim. Tuhaf bir şekilde sen de beni geriyorsun. Genizden çalınan bir ıslık gibi çıkıyor sesin.

“Aldığın her nefesin tadını çıkar” diyorsun bana. Sadece benim duyabileceğim bir fısıltıyla ekliyorsun sonra “Hayatın aslı sende. Senin içinde. Unutma hayatın aslı sensin.” 


Devamı

Ulak-yersiz zamansız bir masal üzerine..


-Sen bu masalı sevdin mi?
-He ya, sevdim. Hem masalı, hem seni...
-O zaman bağışla beni. Başka çocuklar da dinleyecek bunu sen gibi. Başka çocuklar da öğrenecek Ulak İbrahim’in hikayesini. Anlatma mı dersin bana? Anlatmamak olmaz. Dilim olmazsa ben neylerim çocuk? 


Devamı

Yalnızlığa Dair...


Bir yara gibi...

Hani içinde bir yerde, senin bile farkında ol(a)madığın, gözle görülmeyen bir yanında mesela, artık senin ayrılmaz bir parçanmış; elin, gözün, kulağınmış gibi taşıdığın, her canın sıkıldığında, acıdığında veya acıttığında başkalarını istemeden, bir günün bir diğerine uymadığında mesela, kendini bilmediğin huysuz ve umarsız zamanlarında, içindeki boşluklar üşüdüğünde, şimdiye kadar kaç kişiyi üşüttüğünü düşündüğünde, başkalarına az kendine fazla geldiğinde, ya da tam tersini hissettiğinde, yakalayamadığında akıp giden zamanı, tutamadığında her istediğinde istediğin yerinden hayatı, kendini hep geç kalmış hissettiğinde, ama yetişmek için artık çabalamadığını farkettiğinde, sürekli anlaşılmadığından şikayet ettiğinde, ama sen anlatabildin mi bilmediğinde, gün bitişlerinde, mevsim geçişlerinde, her sene sana bir yaş daha eklendiğinde, bir sevgiliden ayrıldığında, bir başkasına sil baştan aşık olduğunda, bir dosta kırıldığında, ailene gücendiğinde, kimi zaman hiç sebebsiz, kimi zamansa sebebini bile bilmediğinde, el yordamıyla çabucak bulup da yerini, bir anda gün yüzüne çıkardığın, tatlı-sert kaşıyarak, canını acıtarak hatta tekrar tekrar kanattığın, ve o kan dinip o sızı geçene kadar, hani tekrar kabuk bağlayıp da içindeki o vazgeçilmez ama bir o kadar da farkedilmez yerini alana, sen kendi içinden çıkıp da tekrar yaşamla bağını kurana kadar, hem kendi hayatına hem de başka hayatlara kan kırmızı bir izle bulaştırdığın bir yara gibi yalnızlığın...

Bilirsin işte...
Boş verilmiş bir yalnızlıktır aslında seninkisi...
Ama boş değil...


özlem baki


Devamı

Cevap/Sız


Gördüğünü düşünüyorum ve gülümsüyorum. Düşünmesemde gülümsüyorum ya ben zaten. Sana, kendime, halime, gözüm açık geçirdiğim her günüme, kapıya, duvara, ağaca, gökyüzüne, yaşama, acıya ve sevince... Ağlamıyorum artık. Gözyaşı dökmüyorum yanışına içimin. Susuşuna dilinin. Yazılışına iki satır kalemin. Gidişine adı bile hatırlanmayan bir sevgilinin. Sadece gülümsüyorum.



Devamı

Başka Bir Aşk Hikâyesi


Aşk bir yalan üzerine kurulabilir mi? Belki. Peki gerçeğin bedelini en çok kim öder? O yalanı söyleyen mi, o yalana inanan mı, o yalanla yeniden hayat bulan mı, o yalana şahit olan mı, yoksa o yalan yüzünden dışarıda bırakılan mı?



Devamı