Üç boyutlu televizyon teknolojisi birçok tüketici tarafından çok beğenildi ve ilgi gördü.
Teknolojinin şimdiye kadar izlemiş olduğu evreleri düşündüğümüzde bu teknoloji hayatımızı nasıl etkileyecektir diye düşüncelere dalıyoruz.
Pahalı bir teknoloji olduğu düşünüldüğünde öncelikle üst gelir grubu bu ürünleri test edeceklerdir. Eğer ürün beğenilir ve talep artarsa bu kez üretim artırılacak, piyasada rakip sayısı artacak ve özellikle ÇİN’in piyasaya girmesi ile ürünün fiyatı her geçen evre daha da düşecektir.
Bu ürünün yaygınlaşması nelere sebep olacaktır?
Bugün gittiniz bir 3D ( Üç Boyutlu) televizyon aldınız ne değişecek? Başbakan ulusa seslenirken hemen karşınızdaki koltukta oturuyormuş gibi olacak mı? Peki, Kayu (Caillou) ekrandan fırlayıp çocuğunuzla oyunlar oynuyor gibi olacak mı? Guiza şut çektiğinde kaleyi bulmayan top sehpanın üzerindeki vazoyu kıracak gibi olacak mı? Annemiz Guiza’ya kızmaz değil mi vazoyu kıracak diye…
Bu teknolojiden keyif alabilmek için ne gerekmektedir?
Öncelikle 3D formatında üretilmiş görseller gerekiyor bu teknolojiden zevk alabilmek için. Bu devasa bir yan sanayi oluşturma anlamına gelmektedir. Kameralar bu özelliğe uyumlu olarak üretilecekler, yayıncı kuruluşlar bu teknolojiye uygun yayın yapacaklar, …cekler, …caklar.
Peki ya sonra?
Sonra her eve girmeye başlayacak bu teknoloji ama yanında birçok ihtiyaçla kapımızı çalacak. Bu televizyonlardan yayın izlemek için belli bir mesafede olmak gerekecek. Şimdiki evlerimiz bize dar gelmeye başlayacak. Belki inşaat sektörü bu teknolojiyi de baz alarak yeni dizaynlar geliştirecekler.
3D gözlükler yaygınlaşacak ve misafirliğe gittiğimizde yanımızda götürmeyi unutursak ev sahibinden yedek gözlük isteyeceğiz. Belki de lens şeklinde kullanacağız bu sistemi; olamaz mı?
Peki televizyonlar yine baş tacı olmayacak mı? Kitap okumak? Dostlarla hoş sohbet? Akıbet hayır mı acaba? Teknoloji iyi güzel ama sadece bir algıdan ibaret olmayacak mı? Diyelim ki görüntülü sohbette kullanılacak bu teknoloji ve uzaktaki akrabaları yanında gibi hissedeceksin ama ya görüşme bitince? Nerede sevdikleriniz?
3D görüntüler bizi nasıl etkiler acaba?
Polat Alemdar’a sıkılan kurşun yine onu öldürmeyecek belki ama kendinize yaklaşan bir kurşun size neler hissettirecek? Çocuğunuz Kayu ile oyun oynamak isterken ona top fırlatsa televizyonunuz zarar görür mü acaba?
Sonra 3D reklamları düşünelim. “Kötüyüm ben kötüyüm…” diye gezinen bir varlık birden ayağınızın yanında belirmiş, üstüne basıyorsunuz ama ölmüyor. Sonra bir reklam karakteri “Al şu ürünü, Al” diye ellerini boğazınıza doğru uzatıyor. Almazsanız hafakanlar basacak gibi oluyorsunuz? Tam bir filme odaklanmışsınız, patlamış mısırınızı ağzınıza götürürken birden reklamlara geçiliyor ve klozet temizleme… Oldu mu şimdi! Bu teknolojiye bir de “koku” gibi diğer boyutları eklediğimizde; durum daha ilginç hale gelecektir.
O zaman yazımıza Guiza’nın kaleyi tutturması, Polat Alemdar’a sıkılan kurşunların sekmemesi, evlerin bakterilerden temizlenmesi temennisiyle son verelim. Olur ya, Allah nasip eder de bu teknolojileri kullanma imkanımız olursa tatsız durumlar yaşanmasın.
fatih çatal
şimdi 3D sistemi için duyulan endişe eskiden tv için, bilgisayar için de duyulmuştu. internete karşı da önyargılıydık önce. 3D de aşılacak yerini başka endişeler alacak. insanlık nereye gidiyor sonumuz hayrolsun.. nekadar teknolojiyle yaşarsak yaşayalım insan kendini nefsini Rabbi'ni unutmadığı sürece eşyayı ve teknolojiyi de anlamlandıracaktır. umudumuz bu yönde.
YanıtlaSilYanlış anlaşılmak istemem; ön yargım yoktur teknolojiye,
YanıtlaSilLakin severim, çok yönlü düşünmeyi ve görmeyi başka bir gözle,