-Yatalak mı bu, ne? Hiç yerinden kalkmıyor. Acaba uyuyor mu?
-Hayır, tam tersi, uykusu yok. Gözleri açık, öylece bakıyor.
-O halde neden hiç yerinden kalkmıyor? Ayakları mı yok?
-Hayır, ayakları var ama yürüyecek gücü yok.
-Neden güçsüz? Yeryüzünün ayaklarının altına serilmesini mi bekliyor? Yoksa kendisini bir tabloda yatar vaziyetteki adam mı sanıyor? Böyle sonsuza dek yatmaya mahkum.
-Güçsüz değil, ama o gücü kendinde bulamıyor. Belki de ayağa kalkmak için, buna değer bir sebep arıyor.
-Peki diğerleri neden kalkmıyor? Onlarda mı güçsüz?
-Hayır, onlar gerçekten uyuyor...
ahmed said burak
"Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta/ Her şey naylondandı o kadar."
YanıtlaSilçok iyi bir paylaşım...yüreğine sağlık ahmet said burak:))
ve hoşgeldin kalemşaha :))
hoşbuldum :)
YanıtlaSilyeni bitirdiğim kitaptan bir bölüm eklemek istedim ben de...
YanıtlaSilKorku insanı kör eder, dedi koyu renk gözlüklü genç kız. Haklısınız, gözlerimiz görmemeye başlamazdan önce bizler zaten kör olmuştuk, korku bizi kör etmişti. Aynı korku yüzünden körlüğümüz sürüp gidecek. Konuşan kim, dedi doktor. Bir kör, diye yanıt verdi ses. Sıradan bir kör, buradakiler gibi. Bunun üzerine gözü siyah bantlı yaşlı adam sordu; körlüğün tam olarak var olabilmesi için kaç kişinin kör olması gerekir? Bu soruya kimse yanıt veremedi.
KÖRLÜK
JOSE SARAMAGO
özlem baki