Çağrı

Yıllardır, amatör bir ruhla da olsa, gündemi ve özellikle edebiyatı inceliyor vaktimin elverdiği ölçüde de okumalar yapıyorum. Kaderin müsaade ettiği ölçüde kalemşah’ta, yani herşeyi ile “bizim” diyebileceğimiz bu sitede deneme, öykü ve belki de şiirlerim yayınlanacak. Kesin olmamakla birlikte gündeme dair yapabileceğim birkaç gönderme dışında siyasi alana girebileceğimi hiç zannetmiyorum. Maalesef siyaset içinde samimiyetsizliği az veya çok barındırıyor çünkü. Samimiyetsizliğe benim de tahammülüm yok edebiyatın da. Haddizatında insanım diyen herkesin veya şöyle diyelim “insan” olmanın gerçek anlamından haberdar olan herkesin her konuda ama istisnasız her konuda samimiyetini sorgulaması gerekli. Bir halk türküsünde der ki: “Önce kendi kendin tanı, Sonra ele nazar eyle.” Ele nazar eylemek aslında çok hoş bir şey değil kabul. Lakin o kadar çok sırıtan samimiyetsizlik halleri var ki etrafta, “mış gibi yaşayan” o kadar çok insan var ki etrafımızda.

İlkyazımın başlığını çağrı oalrak koydum. BU BİR ÇAĞRIDIR. “İnsan” olmak gibi bir derdi olanlara. En büyük savaş olan nefs ile cihatta nefsin karşısında durma cesaretini gösteren yiğitlere, hanımlara. Tüketim çağının bütün çılgınlığına rağmen, “dünyada olup dünyadan olmayanlara” veya olmama gayreti içinde olanlara. Okumayı veya hiç olmazsa okuyanı önemseyenlere yapılan bir çağrıdır. Gelin okuyalım, düşünelim ve eğer becerimiz de varsa yazalım. Ama bence şurası çok önemli; bir arkadaşımın da dediği gibi okumak yazmak ile mukayese edildiğinde belki çok daha önemli ve hatta zor bir eylemdir. Çoğu zaman daha da keyiflidir. Yazmak için önce çok okumak arkasından da ilham denen o “peri”yi beklemek gerekir. Ve ne zaman geleceği de belli değildir ilhamın. Mesela şu anda bu yazıyı oluşturmak için klavyenin tuşlarına dokunmak yerine, beynimi toparlamaya çalışmak yerine, yeni alınan bir kitabın sayfalarında dolaşmak daha verimli ve hatta daha keyfili olabilirdi.

 Özetle diyeceğim şudur ki “medeniyetler okuya okuya kurulur, konuşa konuşa yıkılırlar”. Medeniyet böyle gidersek yıkılacak. Bu magazin ve popüler kültür ile devam ettiğimiz sürece bu canım medeniyeti yıkacağız.

Bilginiz ola.

Bence bu çağrıya kulak vermeli birileri.

En azından biri!

 

aziz kağan güneş